Samsunspor- Altınordu müsabakasına kasıtlı bir şekilde verilen hakem kararları (kesinlikle hakem hatası değil, bilakis hakem hatasının lügatteki karşılığı olamaz verilen hiçbir karar), bazı oyuncuların hayretle izlediğimiz ruhsuzluklarının yanı sıra Erhan Altın ve taraftarımızın arasındaki münakaşa damga vurmuştur.

            Samsunspor öyle zorlu, öyle engebeli, öyle kırılgan bir süreçten geçti ki, taraftarından futbolcusuna, futbolcusundan personeline kadar herkes çok yorgun ve bitkin bir vaziyete büründü. Sezon başından beri çekilen sıkıntılar sadece teknik heyeti ve futbolcuları değil akabinde taraftarları da derinden etkiledi. Hal böyle olunca iki tarafta çok kırılgan bir psikolojinin içerisine girdi.

            Ama sanırım unuttuğumuz bir şey var taraftar olarak.  Erhan Altın bu takım içerisinde taraftarın sesiydi aslında. Evet bizler futbolcularımıza bu zorlu süreçte ''Paranız ödenir, Hakkınız ödenmez'' sloganıyla çok büyük destek verdik elbette. Lakin bu destek hiçbir şekilde kaos ortamının yaşanmamasına tek başına yetmezdi. Bu takımı, eski yönetimin yanlışlıklarına, verdikleri sözleri tutmamalarına karşı savunan kişiler taraftarla birlikte Erhan Altın ve Musa Aydın'dır. Erhan Altın geçtiğimiz sezon ki teknik direktörümüz gibi sürekli basının karşısına çıkıp ''biz maddi sıkıntılar çekiyoruz'', ''takımı konsantre edemiyorum'' ''bu iş böyle nereye kadar gidecek bilemiyorum'' tarzında cümleler kurmadı. Kendisine mikrofon uzatıldığında, tek söylediği: '' Canlarıyla, başlarıyla, tüm olumsuzluklara rağmen mücadele eden evlatlarımı, aslanlarımı kutluyorum, gözlerinden öpüyorum.'' oldu.

            Evet tüm bunlar Erhan Altın'ın Samsunspor'da çizdiği başarısız grafiği yok saymamıza bir etken değildir. Karakter, duruş ayrıdır takım idaresi ayrıdır. Biz asla Erhan Altın Hocamızın duruşundan şüphe duymadık. Fakat Samsunspor'da ki istatistikleri duruşu ve karakteri kadar iç açıcı değil maalesef. Erhan Hoca ile sanırım bu gemi yürümeyecek. Elbette yeni yönetimimiz bu konuda mantıklı bir karar verecektir.

            Erhan Hoca'nın unuttuğu bir şey vardı dünkü mücadelede. Benim sitemim de bu noktada Erhan Hoca'ya. O takımın başına Erhan Hoca'yı sezon başında taraftar getirmişti aslında. Erhan Hoca'nın bu taraftara ne kadar çok şey borçlu olduğunun farkında olması gerekir. Asla ama asla kendisini taraftarla husumet içerisine sokmamalıdır hele ki kendisini sonuna kadar savunmuş olan bu taraftara karşı. Taraftarın tepkisi kişiliğine değil, istatistiklerindeki başarısızlığadır.

            Diyeceğim o ki, çok ince, kırılgan, zorlu ve meşakkatli bir yoldan geçtik hep birlikte. Hepimizin sinirleri gerildi, sabırları sınandı. Artık el ele verip güzel günlerin hayallerini gerçekleştirme vaktidir. Erhan Hoca çıkıp taraftardan özür dilemeli, taraftar ise ellerinde çiçekler ile tesislere gidip Erhan Hoca ve takımın yanında olduklarını göstermelidirler. Asla ama asla bu kulübün kaos ortamına girmesi için dua eden kişilerin kahkahalarına vesile olmayalım. İstifa sesleri ile bu takıma yardımcı olamayız. Bizlere proje lazım bu kulübe proje lazım. Samsunspor'un geleceği yeni nesillerin hayal gücü ve zekasında yatmaktadır.

Mustafa Samancı