TARAFTAR DERKEN!

2 Temmuz 2018 » 260 Görüntülenme»

Şehrin dinamiklerini ve bir sürü objeyi içinde barındıran yerdir tribünler. İçerisinde farklı dine mensup, farklı dili konuşan, farklı ırktan olan ve aykırı siyasi görüşlere mensup bir sürü insanı bir araya getiren yerdir tribünler. Haliyle kitleler karmaşık olunca, ‘’peki tribünlere hangi amaçla gidiliyor’’ düşüncesi ortaya çıkıveriyor. Kişiden kişiye farklılık gösteren tribüne gitme amaçlarını şöyle sıralamak mümkün; stres atmak için gelenler, ortam kurmak için gelenler, futbol tutkunu olup gelenler, eşini dostunu kıramayıp gelenler, hafta sonu eğlencesi olarak görenler ve en önemlisi de şehrinin markasına sahip çıkmak için ömründen verenler…

Kısacası taraftar; farklı din, dil, ırk ve görüşteki insanların, farklı amaçlar ile bir araya gelenlerin oluşturduğu kitledir.

Aslında bu kadar detaylı anlatılınca, karşımdaki bazı okurların ‘’yahu sanki bunları bilmeyen var’’ dediklerini görebiliyorum. Var arkadaş var. Karşısındakinin görüşüne saygı duymayan, düşüncesini rantı için veya içinde bulunduğu topluluktan ötürü hiçe sayacak binlerce ‘’sözde taraftar’’ var.
Ve durum böyle olunca; taraftarı da bazıları taraftar grupları içinde, bazıları taraftar grupları dışında olmak üzere ikiye ayırmak daha mantıklı; bunlardan biri ‘’Olumlu-Olumsuz Geçici Taraftar’’, diğeriyse ’’Olumlu-Olumsuz Kalıcı Taraftar’’.

a. Geçici Taraftar;
a.1. Olumlu Geçici Taraftar
Bu tarz kişiler, tribünlere geçici olarak gelen, tribünü hafta sonu eğlencesi olarak gören, arkadaşlarının peşine takılıp gelen, takım tutmayan ya da İstanbul takımlarını tutup şehrini de destekleyen, sonucu veya gidişatı önemsemeyen ve ertesi hafta maçlar da göremeyeceğimiz kişilerdir. Zarar gelmez.

a.2. Olumsuz Geçici Taraftar
Tribünlerde görebileceğiniz en tehlikeli karakterdir. Bir bilince sahip olmayan, yıpratıcı, var olan olumlu fikriyatları zedeleyen, yapılan güzel şeyleri rantı uğruna hiçe sayan veya görmezden gelen, abicilik anlayışını benimsemiş veya işler kötü de gitse kendi kafasında kurduğu faşizan duygularla pankartçılık savaşı veren, bileti ücretsiz bulmaya çalışan, ‘’reis’’ kavramını tribün reisi olarak değil de çete reisi olarak gören kişidir. Kulüp asla umurlarında değildir. Takımının çıkarını önemsemez, yaptığı işler iyi olmasa bile kendi veya içinde bulunduğu topluluğun çıkarları başroldedir. Bu tarz kişileri her maçta göremezsiniz. Maça gelme sebebi kalmadığında, ortamdan biriyle kavga ettiğinde veya maça gittiği abisine küstüğünde onun için takıma bağlılık da son bulur.

Her iki taraftar tipi de tribünler için geçicidir.

b. Kalıcı Taraftar
b.1. Olumlu Kalıcı Taraftar
Tribünler de görebileceğiniz en olumlu, en faydalı karakterdir. Eşiyle kavga eder, arkadaşıyla kavga eder, topluluk içindekilerle kavga eder, futbolcuya kızar, teknik ekibe kızar, yönetime kızar, siyasete kızar ama her hafta tribündeki yerini alır. Maç bilet parasını cebinden vererek, lisanslı kulüp ürünleri ve sezon başı kombinesini alarak ve bunları eşine, dostuna, akrabasına da yaptırarak kulübe maddi destek sağlar. İçerde veya dışarda asla takımını yalnız bırakmaz. Topluluk içinde olursa, topluluğun kalitesini arttırır. Takımını şehrini savunur gibi savunur. Dengeleri gözlemler ve boş analiz yapmaz. Şehrinin kültürel yapısını tribünlere taşır. Tepkisini pankartlar ile kutlamalarını besteler ile dile getirir. Deplasmanlara gittiğinde, tribünlerden şehrinin karakteristik yapısını aktarmaya çalışır. İlle de memleketim der. Her şeyin dozunu bilir. Zarar verdiği noktada susmasını bilir. O ismini söylemez, insanlar onu parmağıyla gösterir ve adını nüksettirir. Kalır, kalıcıdır, hiçbir yere gitmez.

b.2. Olumsuz Kalıcı Taraftar
Senelerce kalmıştır. Ama hep yerinde saymıştır. Evet belki emek harcamıştır, mücadele vermiştir ama insanları senelerce yanlış yönlendirmiştir. İnsanlar bu tarz karakterleri verdiği emeklerden ötürü sever ama peşinden gitmezler. Bir kitle yönetmezse kimseye zararları yoktur. Ancak bir kitle yönetirse zararlı olabilir. Eleştiriler odağında kalıp, saygınlığını yitirebilir. İşte tam olarak olumsuz kalıcılık kısmı da burada ortaya çıkıyor.

Tüm Türkiye bazında ‘’taraftar’’ portföyü budur. Taraftar derken, herkese dememek lazım. Olumlu ve kalıcı olanları kaybetmemek lazım.

Ceyhun Donbay

02.07.2018

Yazar Hakkında
Haberi Paylaş
Etiketler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir